
- By: admin
- Comments (0)
- Ara 21
Türkiye’nin güneybatı kıyılarında, turkuaz suların kucakladığı antik topraklarda, zamana meydan okuyan bir hazine gizli: Kaş.
Antalya’nın dördüncü büyük ilçesi olan bu büyülü yer, sadece bir tatil destinasyonu değil; aynı zamanda binlerce yıllık tarihin canlı bir müzesi.
Coğrafyanın Şiiri: Teke Yarımadası’nın İncisi
Antalya şehir merkezinden 190 kilometre batıda konumlanan Kaş, Antalya ve Fethiye körfezleri arasında uzanan “Teke Yarımadası”nın kalbi sayılır. Batıda Esen Çayı’nın çizdiği doğal sınırlarla Fethiye’den ayrılırken, kuzeyde Elmalı, doğuda ise Uçağız ve Demre’yle komşuluk eder.
Bu stratejik konum hiç de tesadüf değil. Antik Likya Yolu ile Karia Yolu’nun kesişim noktasında bulunan Kaş, tarih boyunca medeniyetlerin buluşma noktası olmuş.
Zaman Tünelinde Yolculuk: Habesos’tan Kaş’a
MÖ 2000 yıllarına, Hititlere kadar uzanan köklü geçmişiyle Kaş, başlangıçta “Habesos” adıyla anılırmış. Yakınlarında yer alan Patara ise, antik dünyanın en ilginç siyasi deneyimlerinden biri olan Likya Birliği’nin merkezi olarak tarihe adını altın harflerle yazdırmış.
Likya Birliği’ni özel kılan nedir? Bu antik federasyon, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan, her yıl farklı şehirde seçilen başkanlarıyla demokrasi kültürünün ilk filizlerini verdiği yerdir. Modern demokrasinin atası sayılabilecek bu sistem, günümüz siyaset bilimcilerini bile hayrete düşürmeye devam ediyor.
İklimin Armağanı: Serin Yazlar, Ölçülü Kışlar
Akdeniz ikliminin egemen olduğu Kaş, region içinde ayrıcalıklı bir konuma sahip. Akdeniz Bölgesi’ndeki en düşük yaz sıcaklıklarına sahip olan bölge, sıcak ve kurak yazlar, serin ve yağışlı kışlarla karakterize edilir.
İlginç olan şu: Deniz seviyesinden 700 metre yüksekliğe kadar Akdeniz iklimi hükmederken, bu rakımdan sonra karasal iklim özellikeri devreye girer. Denize paralel uzanan yüksek dağlar, bu iklim çeşitliliğinin mimarı rolünü üstlenir.
Sınır Ötesi Komşuluk: Meis Adası ile Dostluk
Kaş’ın belki de en romantik özelliği, kıyıdan sadece 2 kilometre açıkta bulunan Meis Adası ile komşuluğu. Bu yakınlık o kadar belirgin ki, bölgede radyo dinlerken Türk kanallarından çok Yunan yayınlarına rastlamak mümkün!
Yaşamın Ritmi: Ovalar, Yaylalar ve Deniz
Kaş’ın yerleşik nüfusunun yarıdan fazlası kırsal bölgelerde yaşamayı tercih ediyor. Toros Dağları’nın etekleri, Gömbe Yaylası ve Kasaba Ovası gibi verimli topraklar, tarımsal faaliyetler için ideal ortamlar sunuyor.
Geçim Kaynakları: Doğadan Sofraya
- Ovalarda: Yeşilköy, Ova ve Kinik çevresinde seracılık ve zeytincilik
- Yaylalarda: Nar ve elma üretimi
- Kıyı kesimlerinde: Balıkçılık
- Turizm: Hem Kaş hem de Kalkan çevresinde ana gelir kaynağı
Sonuç: Kaş’ın Büyülü Çekim Gücü
Kaş, sadece tatil yapılacak bir yer değil; tarihin derinliklerinden gelen hikayelerle, doğanın cömertliğiyle ve insanın uyumla bir arada yaşadığı nadir yerlerden biri. Antik Likya’nın demokratik ruhunun estiği bu topraklarda, modern yaşamın koşuşturmacası arasında huzur arayan herkes için mükemmel bir sığınak.
Belki de Kaş’ın en büyük sırrı şu: Burada geçmişle gelecek, doğayla medeniyet, yerel yaşamla turizm arasında kurulan o narin dengenin büyüsüne kapılmamak imkansız.
Siz de bu eşsiz coğrafyanın tanığı olmaya hazır mısınız?